12 Ocak 2009 Pazartesi

Bölüm V: Soru ve Yanitlar


















Soru: Sevgili kardeşim,
Birakın bu rüya alemini artık lütfen......!
Türkiye'de Demokrasiyi gerçekleştirdik,mukeddesata sahip çıktık, dışa bağımlılıktan kurtulduk, İnsanı esas alan hukukun üstünlüğünü hayata geçiren anayasayı gerçekleştirdik te, sıra Dünyadaki Türk Birliğine mi kaldı..............?

Saygılarımla,"
Münir Kebir


Yanıt:Türk Birliği Türkiye’de yapılması gerekenlere bir engel midir, yoksa Türkiye nin durumunu da düzeltebilecek, kaynaklarını işletebilecek, dışa karşı bağımlılığı durdurabilecek bir mekanizma mıdır?

http://groups.yahoo.com/group/TurkBirDev/ ana sayfasina girdiğinizde, www.turkbirdev.org ve www.turkbirdev.info ağellerini incelediğinizde Türk Birliğinin AB için çok daha iyi bir seçenek olduğunu aciklayan çeşitli yazılar göreceksiniz. Bu birlik içinde Türkiye daha da gelişmiş bir ülke olabilecektir.

TB sadece bir rüya değildir, kaldıki her şey bir rüya ile başlar. Rüya edilemeyen hiç bir sey gerçek olmamıştır. Oysaki, rüya edebiliyorsanız, gerçekleştirebileceksiniz demektir. Ol deyince, (çalışmakla) oluyor!

Bir diğer düşünmeniz gereken husus da şu, Eğer AB ki değişik dil ve kültürleri olan ülkeler bir birlik kurabiliyorsa, Eğer Afrika ki yine değişik dilleri ve kültürleri olan bir kitada (3üncü Dünya ülkeleri dediğimiz) Afrikalilar bir Afrika Birliği kurabiliyorsa, Araplar aralarında bir Arap Birliği kurabiliyorsa, Türklerin eksiği nedir ki Türkler aralarında bir Türk Birliği kuramasinlar?? Diğer ülkeler birlik kurmaktan yararlanabilmişlerse, bizler nasıl olurda bir Türk Birliğinden yararlanamayiz?

Oguz boylarindan, Kayı Beyi Osman Bey dahi imparatorluğunun kurulmasını ve büyümesini, Türk boylarının Birliği ile sağlayabilmiştir. (Osmanli tarihinin kuruluşuna bakınız). Hun imparatoru Atilla Romalılara karşı direnebilmek için önce yönünü doğuya çevirmiş, tüm Türk Boylarını ayni bayrak altında toplamış ve bir güç Birliği ortaya çıkarmıştır. Parçalanacak kadar zayıf düşmemek ve güçlü kalabilmek için birlik ve beraberlik şartdır. Türkiye bugün parcalanma tehlikesi ile karsi karsiyadir. Yazınızda değindiğiniz sorunlar ve diğer bir çok sorun daha güçlu olmakla giderilebilir. Bu güç de yine birlikten doğacaktır.

Mehmet II tahta ikinci defa geldiğinde, Bizans’ın ortaya çıkardığı iç karmaşalar ve diğer iç sorunlarla kendisini uğraşır bulmuşken, bir "rüya"yı gerçekleştirmek için tüm ülkeyi seferberliğe yönlendirebilmiş ve İstanbul’u alarak bu rüyayı gerçeklestirebilmiştir. Fatih Sultan Mehmet bu "rüyasının" peşinde ilerlerken, iç sorunlarinda bir yan fayda olarak yok olduğunu söylemekte yarar olabilir.

Türk Birliği olacak.. Bu rüyayı beraber gerçekleştirecek, yararlarini da beraber göreceğiz.
BaşarılarıMızın devamı dileğimle.


Soru: TürkBirDev ırkcılık mı gütmektedir?

Yanıt: Ortada ne fasiştlik ne de ırkçılık vardır.. TürkBirDev olarak vatanın geleceği için en iyi olabilecek tezler üretmeye çalışıyoruz. Türk Birlesik Devletleri (TürkBirDev-TBD), Avrupa Birliğine bir seçenek olarak sunulmuştur ve http://groups.yahoo.com/group/turkbirdev/ ağelinde, daha iyi bir seçenekolduğuna dair iddialar vardır. Bu iddia ve düşüncelerden hangileri ırkçılık oluyor? Böyle bir birlik, AB’ şeklinde ama kendimize özgü ekonomi ve askeri dayanışma ve ortaklık üzerine tasarlanmiştir. Yoksa ben mi yanlış okuyorum.. Veya siz mi hiç okumadan, kalıplaşmış 1970lerin sözlerine takıldınız?

BaşarılarıMızın devami dileğimle,


Soru: "Sefer bey, sevgi ve saygılarımı ileterek acizane birkaç şey söylemek istedim. Malesef şu anda ülkemizin işgal altında olduğunu düşünüyorum. Ne yargımız bağımsız ne ekonomimiz. Vatanseverler fişlenmiş. sindirilmiş. yolsuzluk almış başını götürüyor. Anti emparyalist bir tane siyasi oluşum yok. İnsanlarımız gruplaştırılmış. Oynanan oyunlar açık seçik görünmekte. Ama çözüm bence şu aşamada siyasetten beğenmesek te eleştirsek te geçmekte. Ben öncelikle bu oluşuma veya oluşumlara kendini adamış kimseleri tanımamız gerektiğini düşünüyorum. Yani sizler kimlersiniz? Daha önceki siyasi görüşleriniz çalışmalarınız varsa makaleriniz kitaplarınız paylaşmak birbirimizi tanımak gerektiğini düşünüyorum. Aylık kitapçık basmanız gerekli bence aylık üye oluruz seve seve mevzubahis vatan ise. Yoğun çalışma temposunda olduğumuzdan daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlarız. Ama maalesef çok zor işiniz ve işimiz. Maalesef öyle. Saygılar iletiyorum başarılar. Zeki "

Merhaba,
Düşüncelerimizi, calışmalarımızı ve görüşlerimizi içinde topladığımız "TürkBirDev Sah ve Mat - Tüm Oyunları Bozan bir Hamle" adında bir tanıtım kitabımız ve CD/DVD
miz vardır. Bunlar ücretsiz olarak TBD’den tedarik edilebilir.

TürkBirDev ile ilgilenen ve TBD'ye gönül veren arkadaşlarımızı ve düşüncelerini tanımak, tanıtmak ve davanın yayılmasında yardımcı olmak için aylık bir dergi/kitapçık çıkartılması konusunda çok haklısınız. Dediğiniz gibi işlerin yoğunluğu nedeni ile şimdilik http://www.turkbirdev.org/, turkbirdev@yahoogroups.com ve turkbirdev@googlegroups.com öbeklerimizde yazmakla yetiniyoruz. Konumuz ile doğrudan ilgili ileti gönderen arkadaşlarımızın değerli düşüncelerinin, bilimsel tespit ve yazılarının bir kitapcığa dönüştürülüp aylık olarak dağıtılmasının yararlı olacağı düşüncesine katılıyorum. Bunu bizlerin yapabilmesi için ekibimize başka arkadaşlarımızın katılmasını beklememiz gerekecek VEYA şimdiden imkanı olan her arkadaşımız site ve öbeklerimizdeki yazı ve resimleri derleyip kitapcık haline getirerek etrafına ve önemli bulduğu yerlere dağıtabilir.

Yazınızda vurguladığınız sorunlar ve zorluklar dava güderken ister-istemez ortaya çıkacak, bazı insanlarımız haksızlık ve aksiliklerle uğraşmak zorunda bırakılacaklardır. Bunlar dava gütmenin doğal bir getirisidir. Tabiki tedbirli olunmalı, aramızdaki bilgi akışı ve iletişim güçlendirilmeli fakat hiç bir zaman yılmamalı, yıldırılmamalı ve karşı tarafın zülmünü reklam ederek onlara alet olmamalıyız.

Karşı taraf/lar her zaman için kendi çıkarları doğrultusunda hareket edeceği için korkutma ve sindirme operasyonu güdeceklerdir. Karşı tarafın üzerimizde yaptıkları veya yapabilecekleri ihtimali olan kötülükleri ilan edersek onların korkutma ve sindirme kampanyalarına kendimizi alet etmiş oluruz. Bunun içindir ki, her zaman ve her şeye rağmen moral bozgunluğuna neden vermeden kendi milli çıkarlarımız doğrultusunda ilerlemeye devam etmeliyiz.

Bizansın son kalelerinin ele geçirilmesinde büyük rol oynayan Ulubatlı Hasan'ı düşünün; ok yağmuruna ve etrafında oklara hedef olup düşen şehitlere aldırmaksızın bir elinde bayrağımız, diğer elinde bir kılıç ile ilerleyen ve ölümsüzlüğe ulaşan o kahramanı .. Savaşın bütün dehşetiyle ilerlediği anlarda, karşı tarafın ordumuz üzerinde verdiği zaiyatları gören ama savaşı kazanana dek gece gündüz savaşmayı emreden 21 yaşındaki Fatih Sultan Mehmet'i .. 250 bin mehmetçiğin sehit olduğu ve bir ulusun yeniden doğduğu Çanakkale muharebelerini.. 7 düvele karşı, onların etrafa saldığı sindirme ve korku kampanyalarına ve modern makineleri ile saçtıkları ölüme rağmen, verilen ve kazanılan kurtuluş savaşını düşünün...

Bunları biz kazandık çünkü milli görevlerini yerine getirmeyi kutsal bir gereklilik olarak gören atalarımız karşı tarafın propaganda ve taktiklerine rağmen, kendilerine öz taktik ve propagandalar geliştirerek adım adım, yılmadan ilerlediler.

Karşı taraf/lar kendi kişisel ve/ya milli çıkarları doğrultusunda hareket edip herşeyi deneyerek kazanmaya calışacaktır ki bu doğaldır. Bizim görevimiz de herşeye rağmen, onların propagandalarına aldırmadan, korkutma ve sindirme propagandalarının yayılmasına (bilerek veya bilmeyerek) alet olmadan kendi milli çıkarlarımız için uğraşımıza devam etmek ve hedefimize ulaşmaktır ve bu da bizim için doğal ve vaz geçilmezdir.

Ulaşacağımıza kuşkusuz bir şekilde inandığım gerekli ve 7 bağımsız Türk devleti arasında gerçekleştirilebilir olan Türk Birliği için çalışmalarımızın ve

BaşarılarıMızın devamı dileğimle,


Soru: Siyasi bir partide resmi olarak görevli iken, TürkBirDev temsilcisi olmak?

Yanıt: Herhangi bir partiden olmak ve / veya parti desteklemek hiç bir sorun değildir, fakat bir siyasi parti içinde resmi olarak görevli iken, TürkBirDev gibi "siyaset üstü" bir oluşumun temsilciliğini üstlenmek sorun yaratır. Bir parti görevlisinin kuracağı TürkBirDev temsilciliği o parti tarafından kurulan ve yürütülen bir örgüt olarak algılanacak, ismi TürkBirDev dahi olsa o partiye mal edilecektir...

Böyle bir durum, adı geçen parti için kısa dönemde bir yarar sağlayabilir ama uzun vadede hem partinin kendisi hemde hepimizin ortak paydası ve varmak istediğimiz nihai hedef olan, Türk Birliği oluşumu zarara uğrar. Dolayısı ile siyasi bir partide görevli bir kişi, görevi süresince TBD kadrolarında resmi görev alamaz. Yalnız TBD’ye gönülden inanan bir üye sıfatıyla görevli olduğu partinin TürkBirDev düşüncesini gütmesinde önayak olarak muazzam bir başarıya imza atmış olur.

BasarılarıMızın devamı dileğimle,


Soru: "merheba bey, sizin turk birliginin baresinde yazdiginizlarin hepsi dogru ve metindir, ama benim sizden bir sorum var : ben bir turkem ama iranda yashayiram, iranin guneyinde olan fars bolgesinde yashayiram, ben kashkay elindenem ve kashkay elinin hepsi orda yashayirlar ve turk sinirlarindan uzak dushmushler,sizin buyurduyunuz "turk birligi " projesinin nersindedir bizim yerimiz? yani bu projede biz ve bizim gibi turklerin baresinde de hich fikirleshmisiniz mi? bizim de bu projede yerimiz varmi ya yok?saygilarimla.kashkayli"

Merhaba Kashkaylı kardeşim,

Bu güzel soruyu yanitlamaya başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki, sizin yeriniz ilk ve her zaman için kalbimizdedir.

Yaşadığınız ve vatandaşı olduğunuz ülkenin sınırları içinde refah ve huzurla, İnsan Hakları Temel İkelerinde belirtilen bütün hak ve hukukdan yararlanarak hayat sürdürmeniz en doğal isteğiniz olmalıdır. Yaşadığınız ülkede en iyi eğitimi almayı, en yüksek mertebelere ulaşmayı her Türk kendisine bir amaç edinmelidir. Böylelikle, vatandaşı olduğunuz ülkede haklarınızı alabilmek ve bu hakları koruyabilmek için özellikle bilim, ticaret, ordu ve siyasetde söz sahibi bir topluluk olarak ortaya çıkmayı başarabilmelisiniz.

Ben inanıyorum ki, TBD'nin gerçeklesmesinden kısa bir süre sonra, 2020lerde İran Cumhuriyeti'de TBD'ye üyelik için başvuran ülkeler arasinda olacaktır. Çünkü, bu zaman içinde İran'da yaşayan Türkler çalışkanlıkları ve becerileri ile İran yönetiminde yenibaştan söz sahibi olmayı başaracaklar ve tüm ülkeyi bütünü ile TBD'nin kendilerine getireceği yararlar konusunda ikna edebileceklerdir.

İran bügün bir ülke olarak devamlı bir şekilde savaş, işgal ve bölünme tehditi, uluslararasi baskı ve dışlanması ile karşı karşıyadır. TBD üyeliği, bir çok yararların en başında İran Cumhuriyeti'ne ve halkina huzur ve güven getirecektir. İran da aynı şekilde, bağımsız bir üye ülke olarak TBD'ye büyük faydalar sağlıyacaktır. Bunların en başında geleni, orta Asya Cumhuriyetleri ile olan toprak bağımızı tamamlayabilmesidir. Dolayisi ile İran ile ilişkilerimizi ve ortaklığımızı en iyi düzeye getirmek TBD için cok önem taşımaktadır. Bunu gerçekleştirebilecek kişiler de orada yaşayan, İran'in bölünmez bir parçası olan ve millet olarak nüfus coğunluğunu teşkil eden Türklerdir. Ve siz Kashkaylı kardeşim bu önemli görevi üstlenecek milyonlarca İran Türklerinden birisisiniz. Bundan dolayıdır ki sizin TBD içinde yer ve öneminiz büyüktür.

Size en derin sevgilerimi gönderiyor ve

BaşarılarıMızın devamını diliyorum.

Soru: 12 Aralık 2008 Cuma 22:13 tarihinde Cem TAŞTAN yazdı: Cok uzun bir süredir üyeyim ve her yazıyı dikkatle takip etmeye çalışıyorum. Hem yetkililere hemde üyelerimize bir sorum var. Birlik ve beraberlik elbette güzel ama müslüman olmayan türkler hakkında genelde ne düşünülüyor merak ediyorum, bu birliktelik de onların da olması için bir çaba harcanacakmıdır?tekrar sevgilerimle,

Değerli kardeşim Cem TAŞTAN,
Yazınızı okudum. Bir üye olarak bu husustaki şahsi fikrimi sizlerle paylaşmayı uygun gördüm.
Özü bırakıp, ayrıntılarla uğraşmak bize zaman kaybettirir. Türk kelimesinden ürkenler, İslam kelimesinden korkanlar, "Türk ve İslam" kelimelerinin yan yana gelmesinden dehşete kapılanlar vardır ve olacaktır. Türk dünyası’nın birliğinden ve bütünlügünden söz ettiğimiz zaman gıpte ve hatta hasetle bakanlar, sabote etmek için beyinlere vürüs bulaştırmak isteyenler olacaktır.
Halk cahil bırakılarak, popstar yarışmalarıyla oyalanarak, gençlik ihmal edilerek, aydınlarımız kültür ve medeniyetimize yabancılaştırılarak, Türk milleti islamdan uzaklaştırılmak, parçalara bölünmek, yozlaştırılmak yabancılaştırılmak ve geri bırakılmak istenmektedir. Bunlari başarabilmek için işbirlikçi kuklalarda bulabilmekteler. Hal böyleyken bile bir Türk tüm ırklara ve tüm semavi dinlere karşı saygılıdır.

Bilgi ve sevgi paylaşıldıkca çoğalan ve fayda veren iki güzel haslettir. özden uzaklaşmadan kötü emeli olanlara fırsat vermeden samimi ve içten bir şekilde bilgi paylaşımına devam edecegiz. Türk Birleşik Devletleri dendiğine göre müslüman olsun olmasın tümünün katılımını kapsamaktadır diye düşünüyorum.

TürkBirDev gibi yüce ve şerefli bir davaya hizmet etmek ve uğrunda birbirimizi bilgilendirmek, bu ülküye gönül veren sıfatı ne olursa olsun herkes için faydalı olacağına inanıyorum.

Herkese selam ve saygılarımla.
Tüm güzellikler yoldaşınız olsun.Recep Kurt, ferecik@gmail.com


Soru: Neden Avrasya Birliği düşünülmüyor da Türk Birliği çok merak ediyorum? Açıklama getirirseniz çok sevinirim.

“NEDEN AVRASYA BİRLİĞİ DÜŞÜNÜLYOR..?”
sorusuna yanıt, neden Avrupa Birliği veya Arap Birliği değil (?) sorularina olan yanit ile aynıdır.
Birlik olma taraftarı bir kişi olarak, bu birliklerin hiç birisine karşi değilim. Benim karşı olduğum, bizlerin bu birliklere bilinçsiz bir şekilde, millet adına bir grup iç ve dış güçlerin güdümünde girme çabasıdır. Hiç bir kimse, Türkiye’yi sokmak istedikleri birliklerin getiri ve götürüleri hakkında kalkipta açik ve net bir şekilde halkımızı olması gerektiği gibi bilgilendirmiyor inancındayım. Birlik bir ortaklıktır, öncelikli olarak bunu açıkca belirtmek lazim. Herkes takdir eder ki en iyi ortaklık eşit şartlar altında birbirleri ile uyumlu, aynı değerleri paylaşan kişi ve/ya kurumlarla gerçekleşendir.

Biz Türkiye olarak, veya Türk devletlerinin her hangi bir ülkesi olarak bu eşit şartları, uyumu ve aynı değerleri hangi birlik içerisinde bulabiliriz?

AB içinde mi? Sevr antlaşmasiı* ile Türkiye’yi tasfiye etmeye calışmış ve hala aynı mantığı güden İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin başı çektiği “Hiristiyanlar klübü” içinde ne kadar, hangi ve kimin hak ve hukuku çerçevesinde bir eşitlik sağlanacaktır? Onların Sevr ile dayattıkları maddeleri yavaş yavaş da olsa kabul etmeden bu birliğe girmek acaba ne kadar mümkün olacaktır?

Arap Birliği içinde mi? Bildiğiniz gibi pek etkin olmayan bu birlik gerçekte başka devletlerin güdümüdedir. Birinci dünya savaşı ve öncesinde Osmanlı’dan koparılarak işgal edilmiş olan Arap toprakları, kabullenmesi zor olsa da, hala İngiltere, ABD ve Fransa’nın işgali altindadır. Bu galip devletlerin siyaseti doğrultusunda hareket etmeyen Arap devleti ve/ya “başkanı/kralı”na neler olacağını Irak ve Saddam örneginde görmüş bulunuyoruz.

Türkiye’nin ve/ya diğer bağımsız Türk devletlerinden herhangi bir tanesinin yeri Avrasya Birliği içinde ne kadar farklı olacaktır? Rusya’nın “arka bahçesi” olmaktan hangi Türk devleti kurtulabilecektir? Avraysa Birliğine bağımsız Türk devletlerinin hepside girse, her birisi SSCB zamanında yaşandığı gibi Rusya’nin güdümünde ve egemenliği altinda olmayacak midir? Burada ortaklıgın gerektirdigi eşitliği, uyumu ve aynı dahi olmazsa da benzer değerleri bulmak nasıl ve ne kadar mümkündür? Daha da önemlisi Avrasya Birliği düşüncesinin öncüsü olarak bilinen Alexander Dugin ve bu düşünceyi gerçekleştirmek için çaba sarfeden Putin’nin Türkiye ve diğer Türk devletleri için biçtikleri rolün gerçekte ne olduğunu biliyor muyuz? (Bu konuda www.turbirdev.info/soru_ve bağlantısına biraynısını aldığım Hülki Cevizoğlu yazısı sizlere bir fikir verebilir. Bir Bolşevik milliyetcisi olarak da bilinen Dugin hakkında daha ayrıntılı bilgi için: http://www.nationmaster.com/encyclopedia/Alexander-Dugin )

Evet, küçülen dünyamızda bütün dünya devletleriyle, varolan ve/ya ileride gerçekleşecek diğer birliklerle iyi ilişkiler kurmamızın ve bazıları ile milli çikarlarımız doğrultusunda ortaklıklar oluşturmamızın gerekliliği kaçınılmazdır. Bu birlikler ile eşit şartlar altında, onurlu ve kalıcı ortaklık istiyorsak öncelikli olarak biz kendi içimizde kendi birliğimizi kurarak, Okan kardeşimizin de yanıtında* vurguladığı gibi, elimizi güçlendirmeliyiz. Bügün için, Türkiye dahil olmak üzere hiç bir Türk devleti kendi başına eşit şartları oluşturabilecek, birliklerin başını çeken büyük devletlerle rekabet edebilecek güçte değildir
.
Tarihimize baktığımızda büyük devletler kurabilmemizin ve dünya’da saygın bir yer alabilmemizin altında yatan da hep öncelikli olarak kendi aramizda, kendi birliğimizi gerçeklestirebilmemiz olmuştur. Ve yine bügün, AB, Arap Birliği ve/ya Avrasya Birliğine girmeyi düşünmeden önce gerekli ve 7 bağımsız Türk devleti arasında gerçekleştirilebilir olan kendi birliğimizi kurmak en mantıklı bir hareket değil midir?

Tanıtım videomuzu* seyrettiğinizde önümüzdeki 10 yıl içinde, Türk Birliğinin kurulamadığı bir cografya’da dünyanın iki kutba ayrılacağı öngörülmektedir. Türkiye, Alexander Dugin ve Putin’e göre “Avrasya” kutbunda yer almalıdır. Öbür tarafta AB ve ABD’nin bizlerden dayatması da onların yanında, soğuk savaş dönemlerinde olduğu gibi olası “Avrasya ittifakina” karşı bir kalkan görevini üstlenmektir.

Dünyanın güçlü devlet ve birlikleri kendi ülkelerinin çıkarları doğrultusunda hareket ederek kendilerine göre Türkiye (ve diğer Türk devletleri )için bir takım roller biçmişlerdir. Ben, kendi halklarının çıkarlarını ön plana koyan bu devletleri kınamıyorum; onlar, kendileri için doğru olanı yaparken, bizim için doğru olan nedir sorusuna, gözümüzün önünde duran çözümü görmek istemeyen ve hatta gösterildiğinde, basit bir mantik yürütmeden inkar edenlerimizin olmasina üzülüyorum.

.. Ama ne mutlu bize ki, görebilenler ve inanlar arasında gereken fedakarlığı yapıp, TB’nin gerçekleşmesi için, bizi kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çabalayanlardan daha çok, canla-başla çalışanlarımızın ve onlara katılan insanlarımızın sayısı bir çığ gibi büyümektedir.
A.B.lerin her üç (3)'ünden ziyade (Avrupa Birliği, Arap Birliği, Avrasya Birliği) neden Türk Birliği ilk akla gelen cözüm değil (?) sorusuna olumlu yanıt veremeyenlere benim sorum;
Türkiye’ye, AB ve/ya ABD’ye bağımlı bir kalkan rolünü mü, yoksa “Avrasya Birliği” içinde Batı’ya karşı kullanıcak bir piyon rolünü mü layik görüyorsunuz?

Doğru yolun TB yolu olduğuna inanmanız, digğerlerini de inandırmanız ve bu yolda

Üstün başarılarıMızın devamı dileğimle.

* Sevr Antlaşması: http://ansiklopedi.turkcebilgi.com/Sevr_AntlaÅŸması
* Okan kardeşimizin yanıtı: http://groups.yahoo.com/group/TurkBirDev/message/10320
* Tanıtım Videomuz: http://video.google.com/videoplay?docid=-680042511743914144&hl=en


Soru: "Neden 7+1 oldu! Ne anlama geliyor?"

Öncelikle, zaten 7+1 idi, değişen bir şey olmadı. +1, imgemizde TürkBirDev yazısı altında bulunan bayraklarımıza baktıgınızda 7 devletimizin bayraklarının en sağında gördüğünüz beyaz/boş bayraktır ve bu bayrak beyaz/boş bir yıldız olarak hilalin kucakladığı yıldızların en ucunda da yer almaktadır.

Bu bayrağın beyaz/boş olmasında iki mana vardır;
1- TürkBirDev olarak barış için variz.
2- TürkBirDev Topluluğuna katılmak isteyen diğer bagımsız ve/ya ileride bağımsızlıklarını kazanacak ve kendi hür iradeleri ile üyelik için başvuru yapacak devletler için kucağımız açık ve yerimiz hazırdır.

BaşarılarıMızın devamı dileğimle,


Soru: bu gün filisdinli kardeşlerimize soykırım yapılıyo ve bütün müslüman devletleri sadece izlemekle yetiniyolar nasıl kardeşlik bu nasıl müslümanlık buna dur deme zamanı ne zaman gelecek? elman mustafayev

Sevgili Kardesim,

Son 200 yıldır bizlere karşı uygulanan katliamlara, haksızlıklara "DUR" diyebilmek için "dur" sözümüzün arkasında durabileceğimiz bir güce sahip olunmalıdır. Aksi takdirde, ne kadar "dur" denilse de, o sesi işiten, önem veren hiçbir devlet veya kişi olmaz. Kendi devlet adamlarımızın uluslararası yaptırımlarda elleri ve kollari bağlıdır; ne kadar isteseler de kinamaktan öte yapabilecekleri bir şey yoktur.Bundan dolayıdır ki, öncelikli olarak gerekli ve 7 bağımsız Türk devleti arasinda gerçekleştirilebilir olan TürkBirDev varlığı için mücadele edilmeli, TBD başarılmalı ve devlet adamlarımızın elleri güçlendirilmelidir. Ancak o zaman milli çıkarlarımızı koruyabilecek güce, dünyada sözümüzün geçtiği bir konuma ulaşmiş olacağız.

TürkBirDev için ciddi bir şekilde çalışılması gerekliliği ve aciliyeti bir kere daha görülmektedir. Türk Birliğini kurma çalışmalarını sürdürmek, Türk milletinin geleceği için vaz geçilmez bir görevdir. Bu görevi vatan borcu bilen ve böyle inanan her Türk'ün TB'nin gerçekleşmesi yolunda az veya çok, tek başına veya ekip olarak, sivil toplum kuruluş üyesi veya devlet görevlisi olarak yapabilecekleri vardir. Yapabileceklerinizi, fiile dönüştürme zamanı bu an ve bu gün olduğunu idrak edip, kollari sivamaniz ve,

2009 yılının bizlere başarıyla gelecek, bir barış yılı olması dileğimle,



Soru: TürkBirDev videosunda bir çok lider varken Alparslan TÜRKEŞ ' i gözlerim aradı. Nihat Atsız Hocayı, Ziya Gökalp 'i ve bu yolda Türkçü ve Turancılıkla yargılanan insanları teğet geçmişsiniz. Öncelikle bir oluşumda bence yoksa yoklardan biri ahde vefadır.. .bu vefa örneğini sergilerseniz ve o insanlarında ismine yer verirseniz daha iyi neticeler doğuracağı kanattindeyim. Çünkü bir yere ev bile yapsanız zemininden başlanır sonra diğer katlar çıkılır. Şu anki verdiğiniz izlenim.evin temeli yok üçüncü dördüncü katlara çıkıyorsunuz.

Öncelikle TürkBirDev videosunu seyrettiğiniz ve düşüncelerinizi benimle paylaştığınız için candan teşekkürler. Bu yazdiklarinizi ve endişenizi çok iyi anlıyorum.

Muhakkakki Türk Birliği düşüncesi yeni değildir; biz Türklerin 1000 yıllık sevdasıdır bu. Hala bizler bu düşünceye büyük bir aşkla sarılıyorsak önderlerimizin ve düşünce adamlarımızın değerli calışmaları, inanılmaz ve unutulamaz fedekarlıkları sayesindedir. Videoyoda Atatürk'ün olmadığına da dikkat etmişsinizdir. Bunun nedeni, Türk Birliği tarihini anlatmaktan ziyade, bugünki koşullar altında gerekli ve gerçekleştirilebilir bir birliğin altını çizmektir. Bu birliği gerçeklestirecek kişiler de videoyonun yapıldığı 2007 tarihi itibari ile sahnede olan siyasetçilerimiz, devlet adamlarımız ve halkımız olduğu için bunların üzerinde odaklanılmıştır.
Yani, atalarimizin inşaa etmis oldugu 7 katli bir binanin varliği ve kimlerin bu muhteşem yapıya ne derecede katkısı olduğu artık bilinmektedir. Burada amaç yeni bir bina inşaa etmekten ziyade, varolan binamızın katlarını birbirine açıp, merdiven ve asansör ekleyerek daha iyi calışır ve işlev görür hale getirmektir. TurkBirDev, kat sahiplerini yani yetkili devlet adamlarımızı masa etrafında toplayıp bu gereklilik doğrultusunda bir ortaklık anlaşması düzenlemelerini, müzakere etmelerini ve imzalamalarını saglamakta için çalışmaktadır.


Soru: Sefer Bey kime hizmet ettiğinizi bilmek istiyorum? türk girişimciler odası tanıtılırken pastanın üzerinde türk ve amerikan bayrağı var.

Benim kime hizmet ettiğimi görebilmek için kitapda, ağellerinde ve öbeklerimizde yazdıklarıma bakmak yeterlidir. Ayrıca, TürKev’de hedef kitlemizin sadece Türkler olması, ÇoYder’de kendi çocuklarımızın daha iyi bir eğitim alabilmeleri ve yaşam düzeylerini yükseltmeleri amacıyla yer ve olanaklar sağlanması da yine milletime hizmet verdiğimi gösteren yeterli bir delildir diye düşünüyorum. Ben kendi özimkanlarımla okudum ve yine kendi imkanlarımla olduğum yerdeyim; milletim ve devletimden başka hiç bir kimseye veya kuruma borçlu değilim. Bu acizane çalışmalarım da vatan bildiğim topraklarıma sahip çıkan, koruyan ve olanakları dahilinde yücelten milletime ve devletime olan borcumu ödemek içindir. Bu öylesine borç ki bir ömür bitmeyecektir. Bu benim gerçeğimdir. Bu gerçek, desteklediğim ve / veya takdir ettiğim kişi ve kurumların değişik alanlarda yaptıkları çeşitli calışmalarda ortaya çıkabilecek ayrıntılarda ve görüntülerde kaybolup gitmemelidir.

“250 Milyondan fazla Türk” nüfusun sadece 135 Milyon kadarı 7 bağımsız Türk devleti topraklarinda ikamet ederken, çoğu dış ülkelerde yaşamaktadır. Dolayısı ile bu insanlarımızın Türk Birliği oluşumuna katkıları hiç bir zaman göz ardı edilmemelidir. Bunun içindir ki, Türk Bayrağının yanında Amerika, Rus, İran, Çin, Arap, Yunan vb. bayraklarının olduğu resimleri çok yerde görmek mümkündür. Dış ülkelerde yaşayan Türkler bulundukları devletler ile Türk devletleri arasında köprü görevini üstlenmis, gönüllü elçidirler. Bu ülkelerden (örneğin) Türkiye’ye yığınla turist, teknoloji, yeni bilim ve yatırım akıyorsa bu büyük çapta Türk asıllı soydaşlarımız sayesindedir. Türk devletleri lehinde alınan kararlar, yapılan tanıtım ve lobicilik faaliyetleri de yine büyük oranda bu değerli insanlarımızın oyları, gayretleri ve ekonomik desteği ile gerçekleşmektedir.

Türkiye’de yaşayan bazı vatandaşlarımızın dış ülkelerde hayatlarını sürdüren Türklere daha önce gördüğüm değişik iletilerde yer alan “hain, devşirme..” gibi kelimelere kadar varan çok yanlış sözlerle itham etmesi son derece zararlı davranışların en başta gelenleridir. Yukarıdaki soruda adı geçen pastanın üzerindeki bayraklar, bu şekilde düşünen bir kaç arkadaşımızı ürkütmüş, “siz kime hizmet ediyorsunuz?” gibi imalı ve sert bir çıkışa neden olmuştur. 12 dakikalık videounun verdiği mesaj ve işlediği geniş çaplı konuların sadece bir saniyelik görüntü içende kaybolmuş olması üzücüdür.

Oysa ki resimde abartılacak bir durum yoktur. 2006 yılında Osman Öz Bengür adında Türk asıllı bir Amerikan vatandaşı, Amerikan meclisine seçilmek için adaylığını koymuş ve Türk Girişimciler Odası ona destek vermiştir. Bu amaçla Boston, ABD'de yapılan bir etkinlikte, başarılı bir işadamımız kendi fabrikasında kendi arzusu doğrultusunda resimde görülen pastayı yaptırtmış ve Öz Bengür’e hediye etmiştir. Olay bu kadar basittir. Görüntünün derin bir yarayı deşmiş olduğunu fark etmekle birlik, Türkler olarak bizlerin Türk Birliği yolunda öncelikle yapması gereken ilk şey, her buluttan nem kapmayı ve herkesten şüphelenmeyi, dananın altında buzağı aramayı, birbirimizin üstüne yapılan bu gereksiz saldırı ve suçlamaları bırakmak olmalıdır.

Yurt dışında okuyan, çalışan ve / veya yaşayan insanlarımızın da vatan ve millet adına, Türk Birliği için çalışabileceklerine inanmalı ve çalışanları bir şekilde desteklemeliyiz. Çoğu zaman sadece takdir etmek, onlar için yeterli olmaktadır. Dışarıdan gelebilecek bir çok tehlikeyi bu insanlarımız devletten hiçbir yardım almadan kendi istek ve kaynakları ile gerçekleştirdikleri çeşitli faaliyetlerle bir şekilde önleyebilmektedir. Dolayısı ile vatan ve millet için çalışan bu insanlarımızın her biri takdire değer kahramalarımızdır. Bunun için lütfen bilgi edinmeden fikir sahibi olup, kendi insanımızı inciterek kendi kendimizi zarara sokmayalım. Ve ayrıca diger ülkelerle düşmanlığı değil, dostluğu ön plana alalım. Türk Birliği, bizi dost bilen ülkeler çoğaldıkça, daha kolay bir şekilde gerçekleşecektir. Dış ülkelerde yaşayıp bunun bilinci ile hareket eden Türklere minnettarlığımızı belirtelim ve diyelim ki, biz sizin niyetinizin iyi olduğuna, vatan ve millet için calıştığınıza inanıyor ve size güveniyoruz.



Soru: Siz kimsiniz? Neden böyle bir işe kalkıştınız? Çıkarınız nedir?

Son bir kaç gün içinde tutulmuş olduğum soru yağmurlarına karşı daha erken yanıt veremediğim için üzgünüm. Durumu anliyorum. Böyle bir düşünce ile ortaya çikan bir kişinin öncelikli olarak güven telkin edebilmesi gerekmektedir. Bunun için soruları değerlendirip, yanıtları üzerinde düşünmem gerektiği inancı ile, bekledim..

Aslında bu sorular yeni değil; 1992 de Boston’da, Bosna’daki katliami durdurmak adına elimi taşın altına koyduğumda benzer sorularla karşılaştım, 1994 de ve daha sonraki yıllarda Bosna'ya her gittiğimde yine benzer sorular vardı. Bu sorular beni, Çankırı'nın Orta'sında da buldu. 1994 de çocuklara yardım amaçlı gittiğim ve sonradan Çocuklara Yardım Derneği kurduğumuz kendi yöremde "Neden (??)" sorusu hep vardı. Bu sorularin hala devam ediyor olmasi topluluğumuza yeni üye katılımlarının ve her gün daha da büyüdüğümüzün işaretidir.

Milletimizin son 200 yıldır yabancilar tarafindan amansız bir propagandayla karşı karşıya tutulduğu ve içimize binlerce fitnenin ve şüphenin sokulduğu gerceğini aklımızda tutarsak, bu gibi soruların normal karşılanması gerekmektedir. Ve dolayısı ile güven verebilmenin önemine idrak etmiş bir kisi olarak bu ve benzeri soruları ciddiye alıp, ciddi yanıtlar vermek istiyorum.

Aynı sorular Boston’da yok mu?? Neden TürKev gibi bir yeri açıyorsun? Bu paralar nereden geliyor? Niçin yapiyorsun bunları?? "Kimsenin kimseye zırnık vermeyi bırak, herkesin herkesi soymaya calıştığı bir devirde" -ki ben bunun böyle olduğuna inanmıyorum- sen neden veriyorsun?? "Dananin altında ki buzağı nedir?"

Aramiza katilmak ve bizimle çalışmak isteyen arkadaşlarımız öncelikle, TürkBirDev hareketinin kurucusu olarak benim ne kadar dürüst, güvenilir, inanılır kişi olduğumu, haklı olarak bilmek istiyorlar. Benim de genelde yaptığım yanlış, bu gibi sorular karşısında susmak oluyor. Çünkü, bilirsiniz, bizim kültürümüzde, insanımız kendisi hakkında konuşmaya pek alıştırılmamıştır. Gerçi ben 18 yaşımda Türkiye dışına çıkmış ve 1977’den-1979'a kadar Irak'ta, 1979’dan-1982’ye kadar Londra'da ve 1982’den bu yana Boston'da gurbetde yaşıyor olsam da, Türkiye ve Türk kültürü benim içimden hiç çıkmamıştır.

Bir üyemizin bugün yazdığı mektubunda yer alan önerisi, aramiza katilan yeni arkadaşlarımızın merak ettikleri konuları ileti topluluğumuzun "messages" kısmında araştırmaları çok yerinde bir öneri gibi geldi bana. O kısma "Sefer Özdemir" yazıldığında, şu ana kadar benim yazdığım ve benim hakkimda yazilan her konu ortaya çıkar.

Bunun ötesinde, "ben olsam" ne yapardım(??) sorusu aklıma takıldı. Yani bir kişi üzerine merak sardı isem, ve/ya bu kişinin "gerçekte ne olduğunu" anlamak istiyorsam, ben olsam ne yapardım??

Bugünun teknolojisi muhteşem!! Ben kendimi bu soruları soran yeni arkadaşlarımızın yerine koyarak internet üzerinden bir araştırma yaptım ve bakın "Sefer Özdemir" hakkında neler buldum.
GOOGLE VE YAHOO
(ara: Sefer ozdemir)
http://portfoliolab.org/portal/DesktopModules/ShowArticle.aspx?pId=708&TabId=932&mId=4149&ItemId=910
http://www.100ler.com/boston_gunleri.php?nav=60
http://www.cansaati.org/topluluk/forum_posts.asp?TID=710&TPN=1
http://www.sanalalan.com/yasam-ve-insanlar/yardim-dernekleri/
http://www.sanalalan.com/detail/link-4314.html
http://www.acikistihbarat.com/Baglantilar.asp?baglanti=435
http://www.coyder.org.tr/newDetail.asp?newID=11
http://www.radyomedcezir.com/fd.asp?id=641
http://www.turknorthamerica.com/modules.php?name=News&file=article&sid=596
http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=14927
http://64.233.161.104/search?q=cache:zFAgSrDXBocJ:www.olivebarrel.com/tfii/tfiicredits.php+sefer+ozdemir&hl=en&gl=us&ct=clnk&cd=11
http://64.233.161.104/search?q=cache:k8zkaLZJWp8J:world.std.com/~gmoke/AList.Dec597.html+sefer+ozdemir&hl=en&gl=us&ct=clnk&cd=20
http://www.campaignmoney.com/contributors.asp?pg=429

http://query.nictusa.com/cgi-bin/can_ind/2005_H2MD02152
BOSTON GLOBE NEWSPAPER
(ara: Sefer ozdemir)
http://search.boston.com/local/Search.do?s.tab=&s.si(simplesearchinput).sortBy=&s.sm.query=sefer+ozdemir&x=26&y=8
BOSTON GLOBE
(ara: New England Bosnian Relief Committee)
http://search.boston.com/local/Search.do?s.tab=&s.sm.query=NEW+ENGLAND+BOSNIAN+RELIEF+COMMITTEE&s.si(simplesearchinput).sortBy=&s.dateRange=&s.si(navigation).breadcrumbs=&x=40&y=7
BOSTON HERALD NEWSPAPER
(ara: Sefer ozdemir)
http://pqasb.pqarchiver.com/bostonherald/results.html?st=advanced&QryTxt=sefer+ozdemir&By=
BOSTON HERALD
(ara: New England Bosnian Relief Committee)
http://pqasb.pqarchiver.com/bostonherald/results.html?st=advanced&QryTxt=NEW+ENGLAND+BOSNIAN+RELIEF+COMMITTEE&By=
NewsLibrary.com
(ara: Sefer ozdemir or New England Bosnian Relief Committee)
http://nl.newsbank.com/nl-search/we/Archives

Daha çeşitli kaynak bulmak isteyenler Boston TV, TRTint ve EuroStar gibi kanalların arşivlerini de araştırabilirler.

Bu bilgilerin beni tanimanizda ve güveninizi kazanabilmemde yardımcı olacağını umuyor,
Gerekli ve 7 bağımsız Türk devleti arasinda gercekleştirilebilir olan Türk Birliği yolunda

BaşarılarıMızın devamını diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder